Belki yarın daha güzel olur

Hayatta hepimizin farklı bir derdi, üzüntüsü, kırgınlığı, kırılmışlığı vardır. Genellikle içinde bulunduğumuz bu duyguları belli etmekten çekiniriz. Zayıf düşmekten, gururumuzdan bir şeyler kaybedeceğimizden korkarız belki. Ya da anlatılınca anlaşılamamaktan daha çok incinmekten endişeleniriz. Bunun yerine yüreğimizdekileri susturmaya çalışırız. "Bütün bir geceyi uykusuz geçirmene sebep olan şeyleri bir nefeste anlatamazsın önce içine atarsın sonra da susarsın." dizelerini sindirmişçesine "Nasılsın?" diye sorulduğu zaman içtenlikten uzak bir gülümsemeyle "iyiyim" diyebiliyoruz. Böyle davranınca duygularımızı bastırabildiğimizi sanarak kendimizi kandırıyoruz aslında.

Ama ne olursa olsun insan uzun süre içinde tutamıyor dertlerini. Mesela öfkemizi bazen kâğıda kusuyoruz. Sayfalarca yazmak konuşmaktan daha iyi geliyor sanki. Kalem anlıyor dilimizden, adeta söyleyemediklerimizi döküyor kâğıda...

Ya da hissettiklerimizi anlatan şarkılar söylemek. Her şeye inat, hırsını alırcasına…

Bazen de susmak sahilde oturup denizi uzun uzun seyretmek. Denizin mavisinde bir anda çözülüveriyor insan. Dertler, üzüntüler dalgaların arasında kaybolup gidiyor. Nedense başka hiç bir şeyde bulamıyorum bu huzuru…

Sonra mı? Sonra bir şekilde geçiyor işte. İnsanız sonuçta zaman akıp gidiyor ve dertler de tazeliğini yitiriyor. Hatta bir süre sonra kafasına taktığı şeylere gülüp geçebiliyor insan. Olması gereken de bu aslında. Hayat sürekli bir şeylere üzülüp mutsuz olmakla vakit harcayacak kadar uzun değil. Biliyorum çok klişeleşmiş bir söz ama sorunları bir kenara bırakıp etrafınızda sizin mutlu edecek şeyleri düşünün. En başta sizi sonsuz seven ailenizin varlığı. Yalnızca bunu düşünmek bile güç veriyor insana. Zaten her acının sonunda bir mutluluk kapıda bekler. Biraz çaba gösterin ve her şeyin bir gün mutlaka düzeleceğine inanın, o size gelir.

Mesela yağmur yağdığında hüzünlenmek yerine dışarı çıkıp derin nefes alın, baharın habercisi papatyaları toplayıp kokusunu içinize çekin ya da güneşin doğuşunu seyredip hayaller kurun. Bunlar hep hoş hisler bırakır . Ama bence mutluluğu en anlamlı kılan şey insanları mutlu edip onların yüzündeki gülümsemenin sebebinin siz olduğunu bilmektir.

Ve ne olursa olsun mutluluğa olan inancınızı ve umudunuzu hiç kaybetmeyin. Kötü günlerin ardından elbette aydınlık günler göreceksiniz, sabretmesini bilin ve biraz da gülümseyin yeter.

Yorum Yap