--------------

                                       -------------

                                 26   Ağustos 2024 Saat 22:32

           Kendisini boşlukta hissediyordu.Annesi ve babası  gizemli bir cinayete kurban gitmişti.Geriye kalan ise ablası ve yorgun bedeniydi .Elindekiler bir anne babanın yerini tutabilir miydi ki?Duygulanmıştı.İlk kez bu kadar yoğun bir duygu patlaması içindeydi.Kendi benliğinde kaybolmuştu.Yavaşça eğildi ve kaldırıma oturdu.Sokaktan  gelen polis sreni  ve ambulansta  gelen ‘hadi ,hızlı olun ,hala bir umut var’ sesleri yankılanıyordu kulaklarında .Onun kafasındaki sessizlik ise bambaşkaydı.Gözleri dolmuştu.Onların göçüp gittiği düşüncesi kapladı bir an zihnini.Neredeyse ağlayacaktı ve daha fazla tutamamıştı kendini.Yavaş yavaş akmaya başladı gözyaşları.Onlara kızdığı ,bağırdığı zamanları hatırlıyordu, hüzünlenmemek elde değildi.Güldüğü, eğlendiği zamanlar aklına geldi ama bu durumda pek yararı olmamıştı.Karamsarlığa düşmüştü .Ailesine bunu yapanlara karşı sadist düşünceler besliyordu içinde  kafası allak bullak olmuş ve Karanlıkta yalnız hissetmişti kendini.Yanında onca kişi olmasına rağmen onları görmüyordu bile.Yalnızca kendi zihninde yankılanan sesler vardı .

         O anı hatırladı yarım saat kadar önceydi.Üniversiteden çıkalı 2-3 saat kadar olmuştu ve projesi gereği bir kafede arkadaşlarıyla toplanmıştı.İşlerini halledip çıkmıştı ki o anda telefonu çaldı.Tanımadığı bir numaraydı bu.Biraz merak biraz tereddütle telefonu  açtı .Yabancı bir sesti telefondaki’ Aileni  bir kez daha görmek istiyorsan  vereceğim adrese gel ,ne kadar erken gelirsen senin için  o kadar iyi olur ‘demiş ve yeri söylemişti cevap bile veremeden telefon kapanmıştı.Önce şaka olduğunu düşündü ve aldırış etmedi böyle şeyler  yalnızca filmlerde olurdu .Yine de annesini arama ihtiyacı duymuştu.Numarayı çevirmiş ve arama tuşuna basmıştı.Daha sormaya bile vakit kalmadan  iki el ateş sesi duymuştu.Ve aynı ses cevap veriyordu telefona ‘Geç kaldın.’Söylediği adres  çok  uzak değildi.Hızla gitmeye başladı oraya.Kısa bir süre sonra oraya vardıKatil sanki görmesini istermiş gibi beklemişti.Vardığında tek gördüğü kaldırımdaki anne babasının kanlar içindeki bedeni ve hızla uzaklaşan adamın silüetiydi.Hemen polisi ve hastaneyi aramış ,onların yanında beklemişti.Hiçbir şeyi düşünemez olmuştu.Yalnızca bekledi.Bir anda şok geçirmişti.Olaylar çok hızlı ve aniden gerçekleşmişti ne yapacağını şaşırmış bir vaziyetti idi.

              Bir yandan da düşünmeye başlamıştı. Kim yapabilirdi ve sebebi ne olabilirdi? Aklında birkaç kişi vardı  aslında.Yıllar önceki davadan kalan  düşmanlıklar geldi aklına.Okulunda başarılı bir öğrenciydi fakat bu olay onun için karanlığa giden bir dönüm noktası da olabilirdi.Bunu zaman gösterecekti.

              Polis ekibinden bir görevlinin sarsmasıyla aniden irkildi.İfadesini almak için araca davet ettiler.Usulca yerinden kalkarak araca yöneldi ,her anı her sahnesi zihninde canlanıyordu yaşadıklarının.Bir bir anlattı en ince detayına kadar.Kafası çok karışıktı .İsmi Richard Thomson idi .Ailesine bunu yapanları bulmak için elinden geleni yapacaktı .Ona ulaşmak için bir liste  hazırlamıştı kafasında sonu belli ama başlangıcı olmayan …

            Ekipten bir görevli ona hastaneye gitmeyi teklif etti ve cevap olumlu olunca yola koyuldular .Hastaneye gitmeleri çok uzun sürmemişti.Kapıdan koşarak girmiş ve  hızlıca merdivenleri tırmanmıştı telaş içindeki hemşire ve doktorların olduğu koridorda ilerledi anne ve babası yoğun bakım ünitesindelerdi . Yaşıyor olmaları  bir mucizeydi ama çok kan kaybetmişlerdi  . Kan grubunun A rh+ olması gerçekten işlerine yaramıştı .Aniden çalan telefonu onu ürpertmişti.Ama bu sefer arayan Rachel‘dı.(Rachel 1.70  boylarında sarışın , kahverengi gözlü ,güzel bir kızdı.)Sevgilisi değildi  . Buruk bir kalbi vardı açıkçası ve biraz da sinirliydi ama ona karşı boş olduğu söylenemezdi.

-Nasılsın? Sana bir türlü ulaşamadım .Kafeden çıkınca göremedim,evde de yoktun.Bir şey mi oldu?

Richard cevap verdi:

-İyi olduğum söylenemez,annemle babamın durumu  kötü, şuan hastanedeyiz.

Rachel endişeli bir halde;

-Ne oldu ?Hangi hastane hemen geliyorum, dedi.Çıkmaya hazırlandığı belliydi  ,anahtar sesi ve kapatılan kapının gürültüsü telefona kadar gelmişti.

Richard adresi söyledi ve :’Hayati tehlikeleri hala devam ediyor  ‘ dedi . Richardın iyi olmadığı belliydi daha fazla konuşmadan  telefonu kapattılar

10 – 15 dakika sonra Rachel geldi.Uzun bir sarılmadan sonra Richard  bir duygu yoğunluğu yaşamıştı, kendini tutmaya  çalışsada sol gözünden akan göz yaşları onu eleveriyordu .Yoğun bakım ünitesinin önündeki koltuklara oturdu .Richard olan biteni anlatmıştı ona .İlk kez bu  kadar yalnız hissettiğini söyledi  . Rachel ise  yanında olduğunu hissettirmeye ve  destek olmaya çalışıyordu. Bir süre sonra doktor geldi.’Hayati tehlikeyi atlattılar ama durumları hala ciddiyetini koruyor . Her şeye hazırlıklı olun.’Richard bunu duyduktan bir süre sonra ellerini başına götürdü . ve gözleri kapandı . Vücudu bitkin düşmüştü. Ve bir rüya görüyordu…

                                                                      20 Kasım 2023 Saat 15.34

          Her zamanki gibi okula gitmeye hazırlanıyordu daha doğrusu yurda. O zamanlar yurtta kalıyordu .Biraz erken mi hazırlanmaya başladım diye düşünüyordu ,daha bir gün vardı gitmesine .Sınavlarına da bir hafta kalmıştı.Yoğun bir hafta olacağı belliydi.Her şeye rağmen gitmek için sabırsızlanıyordu.Aynı zamanda  Rachel da bir türlü aklından çıkmıyordu. Onunla tanışalı daha birkaç hafta olmasına rağmen ondan etkilenmişti .Ne kadar duygusal olsa da bunu çok belli etmez çok da uğraşmazdı böyle işlerle.İlk adımı hep karşıdan beklerdi.Adım atsalarda pek ilgilenmezdi açıkçası .Ama bu sefer farklıydı.Sanki ‘Tamam, bu’, demişti . Taki o saate kadar.

         Rachel ın sarsmasıyla uyandı.O kadar yorulmuştu ki uyandığında başını Rachelin  omzuna yaslamış bir şekilde buldu,yavaşça ayağa kalktı .Rachel:

-Bir anda uykuya daldın ,yorulmuş olmalısın .Sen uyurken hemşirelerden biri geldi . Durumlarının iyiye gittiğini  ve kurşunların hayati organlara zarar vermediğini söyledi.Burada kalmanıza gerek yok ,evinize gidebilirsiniz ,diye de ekledi .

Richard yalnızca hareketleriyle kalmak istediğini belirtebildi ve bir anda  yere yığıldı.

          Koluna serum takılmıştı.Sabahtan beri bir şey yememiş olması vücudunu bitkin düşürmüştü.Serumdan sonra hemşire Rachel a:

- Kalması iyi olur ama moralinin daha çok  bozulmaması için buradan uzaklaşmalı.,dedi

     Rachel başını sallayarak onay vermiş ve arabaya götürene kadar görevlilerden yardım istemişti.

Eve doğru giderken Richard uyandı ve bütün yol  boyunca yarı baygın bir halde Rachel ı izledi.Kısa bir süre sonra  siteye varmışlardı.Sokağa giriş yapmak için ilerlemişti Rachel  .Kapıdaki güvenlik görevlilerine durumu anlatıp, arabayı evin önüne çekti ve Richard ın cebinden anahtarı alıp kapıya yöneldi.Richard da bir süre sonra yerinden kalkıp kapıya doğru yöneldi .Bitkin vücudu ve soluk sesiyle:

-Sen gidebilirsin, teşekkürler.,dedi.

Rachel ise kesin bir tavırla bunu reddetti ve Richard a içeri girerken yardımcı oldu Richard üstündeki yorgunlukla beraber kanepeye uzandı ve oracıkta sızdı. Rachel da onun yanında beklemiş ,bir süre sonra o da uyuya kalmıştı.

        Aynı rüya devam ediyordu zihninde.ilk tanıştıkları zamanı görüyordu bu sefer.

          Richard oturmuş ve yıldızları izlerken bir anda gelmişti . Biraz şaşırmış biraz da mutlu olmuştu onu aniden görünce.Sadece ‘Selam’ diyebilmişti. Konuşacak pek konuları yoktu zaten ,öylece oturmuşlardı.Kısa bir süre sonra da ayrıldılar .Diğer gün onu gördüğünde ise karşılaştığı şey onu pek de mutlu etmemişti. Bir başkasıyla görmek iyi değildi .Yıkıcıydı onun için ,diğer gün başkasıyla .Ne olduğunu anlamamış soru işaretleri içinde kalmıştı.Belki de onun düşünceleri farklıydı ama dışarıdan pek de hoş gözüktüğü söylenemezdi .Olacaklar belliydi ama ne yazık ki bunu yeni anlamıştı.Belki de iyi olmuştu başlamadan bitmişti.

              Ne kadar sinirli de olsa içinde hala bir kıvılcım vardı .Sönmeyi bekleyen…

      Sabah olmuştu ve içeriden taze ekmek kokusu geliyordu. Rachel kahvaltıyı hazırlamıştı bile.Richard kanepeden kalkıp  Rachel’ın yanına gitmişti .Kahvaltıya oturduklarında Rachel’ın üstünde yine gri uzun kollu bodysi  ve lacivert kot pantolonu vardı.En sevdiği renklerdi zaten onlar.Ev soğuktu.Rachel beyaz ve siyah renklerin dengelenmesiyle oluşturulmuş kahve fincanı tutuyor ve ellerini ısıtmaya çalışıyordu.Kahvaltıya başladıktan bir süre sonra yardım edebileceği bir şey  olup olmadığını sordu.(Rachel mühendislik okumak istese de ailesi yüzünden bu karardan vazgeçmek zorunda kalmıştı.Adli tıp konusunda eğitim alıyordu.)

   Bütün bunların sebebi olduğunu düşündüğü biri vardı aklında Richard ın Ve hiç beklemeden sordu:

-Edward Wade i tanıyor musun?

         Çok ani bir soru olmuştu bu Rachel için.Bir anda şaşkına dönmüştü.Gözlerinden belliydi ne kadar korktuğu.O korkmuş gözlerini masaya doğru  çevirdi ve cevap vermedi.Fakat Richard ın yinelemesi üzerine anlatmak zorunda kalmıştı:

   -İlk adli tıp araştırmamdı.Çok heyecanlıydım.Benim için kötü bir başlangıç olmuştu.Bir ceset geldi .19 yaşlarında sarışın bir alman.Tatil için gelmişti belli ki .

 Richard’ın aklında çok soru vardı ve ilkini sordu.Peki bunun Wade ile ne bağlantısı var, kıza ne olmuş yaralama ,gasp ?Rachel üzülerek cevap verdi :

-Ne yazık ki tecavüze uğramış.Boynunda keskin bir ip izi,başında bir şişlik ve bacağında derin bir bıçak yarası vardı.Kızın çaresizce karşı koyma çabaları boşa çıkmıştı.Büyük ihtimalle kaçarken bacağına aldığı bıçak yarası ile yere yığılmıştı.Başındaki şişlik bundan olsa gerek.En sonunda da işi bitirmek için boğmuştu.Kolay çözüm öldür ve kurtul.Kızın zaten kimsesi yoktu.İşin peşine düşmediler.Parmak izinden Wade olduğunu tespit ettik ama nasıl olduysa beraat kararı çıktı.

Richard’ın gözbebekleri büyümüştü anlatılanları dinlerken.Dayanamadı ve sordu :

-Kimin yaptığı belli miydi? Edward Wade olduğuna emin misiniz?

-Evet ama neden bu kadar önemli ki senin için?Normal bir cinayet vakası bu.Buralarda hep olur.

Richard biraz düşünerek cevap verdi:

-Cinayetten sorumlu olan kişinin Edward Wade olduğunu düşünüyorum.Ya da beni asıl katile getirecek kişi olduğunu .Biraz araştırma yapsam iyi olacak.

          Edward Wade:Bir kadın tacircisi.4 ayrı suçtan sabıkalı.Adam yaralama ,cinayet kaçakçılık ve tecavüz.174 boyunda sarı saçlı omzunda bir yanık izi ve yüzünde derin bir bıçak yarası var.İki kolunda da ailesini simgeleyen dövmeler bulunuyor .Genelde sarı t-shirt ,siyah kot pantolon ve kahverengi bot giyen seri bir katil.California eyaleti roxity caddesinde oturuyor.Asayiş büroları açığını yakalamak için elinden geleni yapıyordu. Ama hal net bir delilleri yoktu ellerinde.Evi dahi biliniyordu.2 katlı dublex bir evi vardı.Roxity caddesinin 6.bloğundaki mavi panjurlu tek evdi.Evdeki adamın o olduğuna emin olması gerekiyordu,ama bunu nasıl yapacaktı?

       Saat 13.02 Cinayetten  bir gün sonra

Roxity caddesindeydi.Mavi panjurlu tek evi bulmak zor olmamıştı.Postacı kılığında gelmişti caddeye .(eskiden bahçe işlerini yapmak için kullanırdı .oldukça eski idi.)Richard yavaşça zile doğru yöneldi.Zilin düğmesi  yeniydi.Çok ziyaretçileri olmamıştı ya da yeni taşınmışlardı buraya .Posta kutusunda da bir paslanma ve eskime görmemişti.Yeni değiştirmiş olmalılardı.Ve zile bastı.(Eski tarz bir kapı ziliydi ama ses netti)Bir süre sonra kapı açıldı .Kapıyı açan 7-8 yaşlarında mavi gözlü uzun sarı saçlı bir kızdı.Ardından annesi olduğunu tahmin ettiği bir  bayan geldi.Richard sakin bir tavır ile:

-Edward Wade ‘e posta var, dedi.Ve kendisi nerede diye sordu.Çocuk annesinden önce davranıp içeride olduğunu söyledi.Bayan bunu duyunca telaşlandı ama belli etmemek için elinden geleni yapıyordu.Ve Wade ‘ i çağırmak için içeri gitti.Koridorda koliler bulunuyordu evi biraz da olsa gözlemlemek için vakit bulmuştu.Örtüsü yeni kaldırılmış mobilyalar ve yerdeki çocuk oyuncakları Richard’ın dikkatini çekmişti.

Az sonra Wade olduğunu tahmin ettiği bir adam geldi.Posta kutusundan aldığı belgeyi adama uzattı.O postaya bakarken Thomson  da yara izinde ve dövmelere odaklanmıştı.Sordu:

 -Pardon efendim yüzünüzdeki yara nasıl oldu acaba?

Adam  çok keskin bir tavırla:Bu seni ilgilendirmez,İmzalamam gereken bir yer varsa söyle sonrada git!

Bu davranıştan sonra sessiz kalmayı tercih etmişti Richard.Diğer ayrıntılarla beraber adamın Edward Wade olduğunu da doğruladı.Bir belge imzalattıktan sonra oradan uzaklaştı.

   Thomson ‘un kafasında birçok soru belirmişti.Dışarıdan güzel gözüken bir evliliği mutlu bir ailesi vardı.Wade’in yarası hakkında konuşulmasından rahatsız olması ve eşinin tedirginliği de ilgisini çekmişti.Peki niçin bu kadar pis işe bulaşmıştı?Belki de vazgeçmişti ama yaptıkları yanına kar mı kalacaktı ,yoksa cezasını kendi mi verecekti?

                                                                  DEVAM EDECEK

Gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi  yoktur

 

                                                             KÖKSAL MERTCAN AKTAŞ

 

            

 

  • HALİL BOZKAYA

    Devamini bekliyoruz :)

Yorum Yap