Değişen Hayat

Çocukken hayat ne kadar da güzeldi.Sınav derdi yok, okul derdi yok, stres yok, sıkıntı yok ... Bakkaldan aldığımız cipslerin içinden hangi tasonun çıkacağıydı tek derdimiz.Hep beraber toplanır saklambaç, kör ebe, istop tarzı oyunlar oynardık.Bütün günümüz dışarda arkadaşlarımızla geçerdi.Akşam ezanıyla evlerimize giderdik.Evde o kadar tatlı bir yorgunluğumuz olurdu ki yemek yiyip mutlu mutlu uyurduk.Süngerbob, Tom ve Jerry, Atom Karınca, Pokemon izlerdik.Kaynaşma sorunu sohbet sıkıntısı yaşamazdık.Çok saçma bile olsa aklımıza gelen her şey hakkında konuşurduk.İnsanlara önyargıyla yaklaşmazdık.Onlar hakkında kötü düşünmezdik.Gruplaşma yoktu.Sadece "Tom"cular ve "Jerry"ciler vardı.Küçücük bir kumbaraya sığdırdığımız büyük hayallerimiz küçücük bir alana sığdırdığımız çok büyük eğlencelerimiz vardı.Ben en çok da evin salonuna ya da odama sandalyeleri dikip üstüne battaniye, çarşaf, yorgan serip kamp yapmayı severdim.Kampın içinden yere uzanıp televizyon izlerdim.Televizyon izlemezsem de oyuncaklarımı içeri alıp orda oynardım.Birazdan annem gelir: "Yine mi ortalığı dağıttın?" diye kızardı.Hemen kampı toplar yemeğe giderdim.Her zamanki gibi benim en sevdiğim yemek pişmiş olurdu. En güzel zamanlardan biri de kış geldiğinde olurdu.Her sabah uyanır uyanmaz camdan dışarı "Acaba kar yağmış mı?"diye bakardım.Kar yağdığı zaman bir heyecanla evin içinde koşuşturup arkadaşlarımı kartopu savaşında nasıl yeneceğimin planlarını yapardım.Kardan sırılsıklam olarak eve döndüğümde annem bütün kıyafetlerimi çıkarmamı söyleyip elektrikli sobayı hazırlardı bana.O sobanın karşısında içtiğim sıcak çikolatadan daha rahatlatıcı bir şey yoktu. Her akşam babam eve geldiğinde üzerine atlar sarılırdım.Evin içinde beni döndürürken attığım kahkahalar etrafta yankılanırdı.Her pazar sabahı babamın yanına gider uyandırmaya çalışırdım.Her seferinde bir saat sonra gelmemi söylerdi.En son gidişim genelde öğlen saat bir gibi olurdu.Bu gidişimde uyanmazsa zorla üstüne biner zıplardım.Kardeşim de gelir üçümüz beraber "güreşçilik" oynardık.Sonra annem kahvaltıyı hazırlar ve beraber sofraya otururduk.Bütün pazar gününü dışarda geçirirdik.Eve geldiğimde ertesi gün okul olduğunu hatırlar üzülürdüm.Ama okulun ayrı bir güzelliği vardı.Derslerde öğretmenim "aferin" dediğinde nasıl da sevinirdim.Tenefüs zili çalar çalmaz bahçeye koşardık.Basketbol potasının yanına ilk giden yarışı kazanırdı.O pota bana ne kadar da yüksek görünürdü.Ne kadar zıplasam da dokunamayacağımı düşünürdüm. Havalar ısınmaya başladığı zaman yaz tatilini dört gözle beklerdim.okulun son günü ilk derste hep "Akdeniz, Karadeniz karneleri isteriz!" diye bağırırdık.Karne aldıktan sonra sonsuz gibi gelen bir başka eğlence dönemi başlardı.Yaz tatillerinin benim için farklı bir anlamı vardı.Bebekliğimden beri tanıdığım tek insani göreceğim anlamına gelirdi yaz tatili.çok güzel bir kızdı.Güldüğü zaman yanakları kızarır çok tatlı olurdu.Evleri şehir dışında olduğu için sadece yaz tatillerinde görüşebiliyorduk.Birkaç haftalığına da olsa onu görmek tüm yorgunluğumu alıyordu.Beraber film izlediğimiz geceleri hatırlıyorum da iki çocuk için çok geç saatlerde yatardık.Ama ne eğlenirdik be. Sonra gün geldi büyüdük.Okul, sınavlar derken 'SBS' diye bir şeyden bahsedildi.3 sene boyunca bu sınava hazırlandık.Dertlerimiz arttı, sınav kaygısı başladı.Her gün soru çözmekten, ders çalışmaktan o kadar bunalıyordum ki geceleri bazen uyuyamıyordum.Son sene sınava girdikten sonra artık liseli olduğumu anladım.Büyümüştüm.Eski güzel günler; taso oynamalar, pazar gezmeleri, çizgi filmler hepsi geride kalmıştı.O kadar liseye hazırlandıktan sonra bir de 'Üniversite sınavı' çıkmıştı şimdi.Değişen tek şey eğitim hayatı değildi.İnsanlar da değişmişti.Birbirlerine şuncu buncu diye hitap edip gruplaşıyorlardı.Hoşuna gitmediği insanı dışlayıp onu aşağılıyorlardı."Tom"cu ve "Jerry"cilerden sonra bir sürü yeni grup çıkmıştı ortaya.Bazen geçmişe bakıp düşündüğümde "Neden büyüdüm ki?" diyorum.Beni koruyup kollayan annem, daima arkamda olan babam ve beni sürekli deli etse de aslında hep yanımda olan kardeşim den ayrılmış hayatın haşin kollarında buldum kendimi.Çocukken her şey daha kolaydı.Bazen çocukluğumu özlüyorum.O tatlı sohbetleri, kampları,sıcak çikolataları ... Ama beni teselli eden bir şey var.Yaz tatillerinde gördüğüm o kız.Hala yaz tatillerinde buluşup eğleniyoruz.Eski günlerdeki gibi hissetmemi sağlayan tek şey,tek kişi o.Keşke hiç büyümesek hep çocuk kalsak hayat ne güzel olurdu ...

Yorum Yap