Bugün

Biz insanoğlu, ne geçmişe, ne de geleceğe sahibiz. Bizim sahip olduğumuz tek şey, "bugün". Geçmişten anılarımız, gelecek için planlarımız var. Ama bunların hiçbiri ne geçmişe ne de geleceğe sahip olduğumuz anlamına gelmiyor. Biz sadece şuanda varız ve yaşamımızın sonuna kadar şuanda varolmaya devam edeceğiz. Hepimiz bunu bilsek de, hala birçoğumuz geçmişle ve keşkelerle beraber bir hayal dünyasında yaşamaya devam ediyor. Aslında bunu neredeyse hepimiz az çok yapıyoruz. En basit olaylarda bile. Herhangi bir spor karşılaşmasına gidip, geçmişte güzel geçen bir başkası gibi geçmesini beklemek veya izlediğiniz filmi öncekiyle kıyaslamak gibi. Bu tarz bir düşüncenin ne gibi bir katkısı olabilir? Eski deneyiminizi geri getirir mi? Hayır. Sadece şimdikinden zevk almanızı önler. Geçmişte takılmanın yada sürekli bir hayal dünyasında yaşamanın tek getirisi; zamanınızı öldürmek, bugününüzü öldürmek, şimdinizi öldürmek. Başka hiçbir şey değil. 

Yine biz insanların anlayamadığı, kabul edemediği başka bir şey var; zamanın bize bir armağanı, "değişim". 
İnsanın doğasından kaynaklanıyor olsa gerek, değişimi kabul edemiyoruz. Doğru olmadığını bilsek de, her şey hep eskisi gibi kalacak diye düşünürüz. Düşünürüz de demeyeyim aslında, öyle hissederiz. Çevremizdeki insanlar hep aynı kalacakmış, veya hep aynı yaşta kalacakmışız gibi. Ama sonra değişimi farkederiz, bir bakmışız etrafımızdaki her şey değişmiş, her şeyden önemlisi biz değişmişiz. Hiç değişmeyeceğimizi sansak bile.
Neyse, lafı çok fazla uzatmanın manası yok. Söylemek istediğim şu ki; Hayatımızda iyi veya kötü ne olursa olsun, ne değişirse değişsin, bugünümüz bizim tek varlığımız, gelecekteki bugünlerimiz ise, zamanı geldiğinde bizim olacaklar.
Yorum Yap