Tepeden Gelen Esinti
Şile'deyim.
Etrafta her zamanki gibi işlerine yetişmek için koşuşturan insanlar var.Kimisi düşünceli görünüyor, kimisi telaşlı.
Yanıbaşımda çelimsiz bir sokak köpeği dertli dertli etrafa bakınıyor.Görseniz kahverengi tüyleri o kadar güzel ki !
Kafamı önüme çeviriyorum.Boyuna uzanan Karadeniz kudurmuşçasına kıyıyı dövüyor , dövdüğü yerler köpürüyor. Masmavi bir dünya ! Kim bilir içinde nasıl hikayeler saklıyor , ne sırlar barındırıyor ?
Dikkatimi tepesinde martılar uçuşan bir balıkçı teknesi çekiyor. Sarı yağmurluk ,sarı çizme giymiş bir balıkçı küçük balıkları martılara atıyor.İzlemeye başlıyorum.Bir süre sonra balıkçı balık atmayı kesiyor.Martıların gitmesini bekliyorum ;ama gitmiyorlar.Şaşırmamak elde değil.Özgür zannettiğim martıların aslında oranın esiri olduğunu anlıyorum.Aklımı bir soru kurcalamaya başlıyor bir anda ; biz de bir şeylerin esiri miyiz ? Düşünmeden duramıyorum.
Rüzgarlı havada Karadenizin kudurmuş dalgalarının eşliğinde Gökyüzüne kaldırıyorum başımı.Aniden bir esinti geliyor karşıdaki tepeden. Bütün Şile'yi gören o tepede DVTFL selamlıyor beni. Selamlıyor anılarımı yaşantılarımın varlığıyla.Tekar tekrar gitmek istiyorum , tekrar tekrar yaşamak istiyorum.Anılarım sende kaldı DVTFL .Dostlarım ,kardeşlerim sende kaldı.Gülüşlerimiz,sevinçlerimiz sende kaldı.Beraber büyüdüğümüz yollar sende kaldı.
6.Döneme ithafen.