AYAZDA TEK BAŞINA

   O soğuk, insanın içini donduran rüzgar, zaten soğuk olan havayla sokağın karanlığında tek başına yanıp duran sokak lambası tedirgin ediciydi.Kaldırımın kenarına önceden süpürülmüş sarı yapraklar küçük bir hortumu andırırcasına dönüyordu.Bu korkunç ve soğuk sokakta ellerini ceplerine iyice sokmuş öylece yürüyen birisi vardı.Üstündeki eskimiş paltosu ve neredeyse o güzel yeşil gözlerini bile kapatacak derecede doladığı atkısıyla gizemli görünüyordu.Aslında çok güzel olan açık kestane rengi, dalgalı saçları uzun süredir kendine bakmadığının deliliydi.

   Zaten çok yorgundu.Hayat onu şu gencecik yaşında o kadar yormuşt ki yaşadıkları ona ağır geliyordu.Aynaya bakacak hali bile yoktu.Adımlarını zor atıyordu.Anne ve babasının çok muallak olan bir kazada kaybetmesi onu yeterince üzmüş ve yıpratmıştı.O perişan halleri bir türlü gözünün önünden gitmiyordu.Onları üzdüğü zamanlar aklına geliyor, herbiri için kendine tekrar tekrar kızıyordu.Acısı henüz tazeydi.Bir de bunun üstüne işten çıkarılmıştı.Yirmi üç yaşındaydı.Güçlü ve kuvvetliydi.Liseden mezun olmuş, üniversiteyi daha bitirememişti.Dondurmuş olduğu öğrenimine devam etmek istiyordu.Devam etmek için para biriktirmeliydi.Biriktirmek istediği paranın çoğunu da biriktirmişti.Ancak çok büyük bir kısmı defin işlemleri,kira ve borçlara gitmiş, neredeyse hiç parası kalmamıştı.Kafasını toplamak için yürümeyi seçmişti.Üşümüştü.Soğuk ayaz içine işlemişti çünkü.Ama yinede eve girmek istemiyordu.Kafası o kadar karışıktı ki düzgün düşünemiyodu.Her şeyin çok kötü geçtiğini, nasıl düşüneceğini, nasıl düzelteceğini kafasında oturtup eve o şekide dönmek istiyordu.

   Yürürken gözüne bir bank ilişti.Sokak lambasının biraz ötesinde yeşil, yıpranmış, demirleri küflenmiş bir bank.Şimdilik de olsa yorgunluğunu giderebilmek için yeterliydi.Bunu düşünürken banka çoktan varmıştı.Oturdu.Soğuktu ama tahminleri onu yanıltmadı, yorgunluğu az da olsa dinmişti.Derin bir nefes aldı ve boğuk bir şekilde öksürmeye başladı.Bu soğukta hasta olmamak elde değildi.Hem de bu denli soğuk olmasına rağmen dışarıdaysan.Ne yapmalıydı? Bir ekmek kırıntısına üşüşen karıncalar misali düşünceler bir anda beynine hücum edip bir anda kaçıyordu.Sakinleşmeliydi.Gözlerini kapattı.Uçsuz bucaksız bir sahil düşündü.Bu, üniversite hocasının kendini sakinleştirmek için uyguladığı bir metottu.''Deniz.Mis gibi.''Deniz çok güzeldi.Martılar uçuşuyodu.Etrafta oynayan çocukları ve seslerini hayallerinden ihmal etmedi.Ama ne çare.Herşey ona anne ve babasını hatırlatıyordu.Aklına çocukluğu geldi.Annesi ve babasıyla oynadığı zamanlar gözünün önünden film şeridi gibi geçiyordu.Hemen gözlerini açtı.Yapamıyordu.''Bir,iki,üç.''Hayır olmuyordu.Madem ki kafasını toplayamıyordu, aklına gelen ilk şeyi yapacaktı.''Hadi derin bir nefes.''Kalktı.Etrafta açık bir büfe aradı.Birazcık yürüdükten sonra açık bir büfe buldu.Az parası vardı.Ama bir yerden başlamalıydı.''Sattığınız tüm gazetelerden ve bir bardak kahve lütfen.''Sesi o kadar halsiz ve kısık çıkıyordu ki büfeci bile bir derdi olduğunu anlamıştı.Hızlı bir şekide kahveyi koyup gazetelerle birlikte ona uzattı. ''Beş lira,buyrun.''Kahve ve gazeteleri alıp evin yolunu tuttu.Eğer daha fazla dışarıda kalsaydı donacaktı.Hızlı adımlarla eve doğru yürüdü Bir yandan da her şeyin bir an önce yoluna girebilmesi ve kafasındaki o bulanık halin bir an önce düzelebilmesi için dua ediyordu.Eve vardı.O kadar dalgındı ki aslında her açışında kapının çıkarttığı o çirkin gıcırtıyı duymamıştı bile.İkişer ikişer merdivenleri çıktı.Sıcak kahvenin yarısını da yolda dökmüş ve elini yakmıştı.Odaya girdi.Kahve ve gazeteleri masaya koydu.Paltosu ve atkısını portmantoya astı.Eli hala yanıyordu.Koşarak lavoboya gidip elini soğuk suyun altına soktu,iyi gelmişti.hemen elini kuruladı ve masaya otudu.Babasından kalan masanın ikince çekmecesinde babasının sürekli kullandığı tükenmez kalemi vardı.Kalemi aldı ve gazetelerin ilan bölümlerini tek tek çıkardı.Henüz öğrenimini tamamlayamadığı için iş bulmak zordu.Ümitsizce ilanlara bakmaya başladı.''Geç, geç, lise mezununa iş yok.''Yinede bakmaya devam etti.Uygun işlerin maaşları eskisine göre düşüktü.İki, üç tane ilan ona uyuyordu.Biraz da olsa sevindi.Hala bir umut var.Tutunduğu umut ona o an uyuyabilmesi için izin vermişti.Göz kapakları aldığı izinle yavaş yavaş kapanıverdi.

Yorum Yap