Gece
Gece, zamanların en güzelidir. En sessizi, en renksizi, en huzurlusu. Yalnız kaldığın tek zamandır. Ya da olmak istediklerinle olduğun. Gece seni boğmaz. Gece düşündürür. İtesen de istemesen de düşündürür. Seni- senle- kimsesiz bırakır, düşünürsün. Neyi yanlış yaptığını. Aslında neyi sevdiğini. kimi yanında istediğini... Karanlıkmış gece, insanlar karanlıkta göremezmiş ki. kim uyduruyor bunları Allah aşkına! İnsanlar en iyi gece görür. Kimin iyi kimin kötü olduğunu, kimin suçlu kimin masum olduğunu, kimin gaddar kimin mazlum olduğunu gecegörür insanlar. Gece fosforlu renkleriyle gözleri kör etmez çünkü gece renksizdir. İnsanların cıvıltı dediği o seslerle kulakları sağır etmez çünkü gece sessizdir. En yoğun duygular gece sarar insanı. En güzel sevmeler gece yaşanır. En iyi gece içilir mesela. Aklında o, yanında kardeşlerin. İçkin o olur, mezen kardeşlerin. Sebepsizce ağlar, sebepsizce gülersin. Hiç de gocunmazsın bundan çünkü yanında seni hor görecek kimse kalmaz. Yanındakiler zaten bilir derdini. Sormazlar derdin ne diye. Sadece dinlerler seni. Sende susarsın hep beraber geceyi dinlersiniz.
Kimileri geceyi korkunç bulur. Elbette vardır korkulacak yanları.Ama gündüz kadar mı? İnsanların yüzündeki sahte gülümsemelerden korkunç ne olabilir ki gecede. Ağızlara sakız olmuş, hiçbir şey ifade etmeyen o sevgi sözcüklerini gece bulamazsınız.Gece olabildiğince az konuşulur ama o az konuşmada tüm günde anlatamadıkların yatar, itiraf edemediklerin.Gece korur seni, gece saklar hiçbir zaman ele vermez. Ayıplarınla, günahlarınla kabul eder seni. Ayrım yapmaz sen fakir, sen zengin; sen güzel, sen çirkin diye. Bilir gece her fakirin bir zenginliği, her çirkinin bir güzelliği olduğunu.
Gündüzler de geceler sayesinde katlanılır oluyor. Gündüz kanatır gece sarar yaranı. Gündüz insanlar olduğu gibi davranmazlar. Sırtlarına takarlar o masum görünen lanetli yeleklerini. Yüzlerinde ise o aptal gülümsemeli maskeler, dolaşıp dururlar etrafta. Onlara da hak veriyorum aslında.gündüzün ispiyonlarından korunmanın tek yolu bu ya da ispiyon edilecek bir şey bırakmamak ortada. Şimdi soruyorum, gündüz mü yoksa gece mi daha yaşanılası?